Haydi Mola Zamanı

Modern ama çook meşgul toplumumuzda kaçımız o hiç bitmeyen “Yapılacak İşler”i bitirmek adına öğlen yemeğimizi çalışma masamızda yerken çalışmaya devam etmişizdir? Ya da bir kahve molasını bile kendimize çok görüp kahvemizi ekran başında ne içtiğimizi pek de anlamadan içmişizdir? Kaçımız bugünkü plazaların açılmayan camlı ofislerine karanlıkta girip karanlıkta çıkmış, tüm gün gün ışığı görmeden kışı geçirmişizdir?

Alt alta yazınca, biraz ürkütücü gelmiyor mu size de?

Molasız çalışmanın zararlarını bilmeyenimiz yok, ama yine de o döngüye kapılıp gidiveriyoruz işte.

Haydi, kafamızı bir kaldıralım ve farkına varalım: sabah oluyor, akşam oluyor ve aslında işler hiçbir zaman bitmiyor. Hem zaman yönetimini doğru yapmıyoruz, hem de molaları yeterli ve verimli kullanmayı bilmiyoruz.

Sizce molalar ne sıklıkta olmalı ve biz molalarımızı nasıl daha verimli kılabiliriz? Molaların gerekliliği konusunda hemfikiriz, değil mi? ?

Elbette ki mola sıklığı ve uzunluğu kişiden kişiye ve çalışma biçiminden çalışma biçimine değişkenlik gösterir. Hem iş saatlerinde kendimize alacağımız molalar hem de iş saatleri dışında dinlenme zamanımızı doğru kullanmak kısa vadede enerjinizi tekrar şarj etmenizi sağlarken uzun vadede tükenmişlik yaşamaktan bizi koruyacaktır.

Nasıl gündüz çalışıyor gece uyuyorsak, çalışma hayatımızı da çalışma ve dinlenme döngüleri ile kendimizi, işimizi, verimimizi korur ve yükseltebiliriz.

Molaların duygudurumumuzu da düzenlediği gerçeğini de göz ardı etmemeliyiz. Düzenli mola alışkanlığı, strese karşı bizi daha dirençli kılar, günümüzü sağlıklı ve verimli bir biçimde kotarmamızı sağlar.

Molaları gevşeme, sosyalleşme, bilişsel aktiviteler, beslenme ve dinlenme işlevleri için dengeli olarak kullanmamız, her şeyden önce kendi zihinsel, fiziksel ve ruhsal sağlığımız için öğrenilmesi gereken bir durumdur.

Sevgili işverenler, çalışanlarınızın verimi ancak onlar iyi ve sağlıklı ise yükselir. Çalışanlarınızın sağlığı ve iyiliği için gerekli diğer malum şartlar yanında o pek sevmediğiniz molalar da aslında işiniz için çok önemlidir. Bazı işverenler her mola vermiş çalışanına iş saatinden çalıyormuş gözü ile bakıyor olsa da, birçok işveren molaların neden önemli olduğunu artık kavramış durumda.

Molalarınızda gevşemek için lütfen gün ışığı ve oksijen ile temas edeceğiniz bir alana gidin. Mümkünse teinsiz, kafeinsiz, asitsiz, şekersiz ılık bir içecek alın. Gözlerinizi kapatın ve 15 saniye için sadece dışarıdaki havayı fark edin. Bedeninizi fark edin. İsterseniz dinginleşebileceğinizin farkına varın. Hatta kendinizi en iyi hissettiğiniz yerde hayal edin, kulağınızda sizi en mutlu eden melodi ile. Gözlerinizi açtığınızda kendinizi daha iyi, daha dingin hissedeceksiniz. Bu 15 saniyeleri yavaş yavaş 10 dakikaya kadar çıkartın. Çok huzurlu ve dingin hissedeceksiniz kendinizi. Olumsuzlukları deşarj etmiş, yerine olumlu duygularla şarj olmuş bulacaksınız kendinizi.

Molalar esnasında sosyalleşin, arkadaşlarınızla, ailenizle konuşun, iş arkadaşlarınız ile sohbet edin, ama işten değil. Olumlu konularla ilgilenin. Varsa, çevrenizde yeni kişilerle tanışın.

Haberlere bir bakın molanız esnasında, merak ettiğiniz video klipleri izleyin. Zihninizi farklı ve keyifli konularla meşgul edin. Pardon, haberlere bakmayın, keyfiniz kaçmasın. ?

Sabah ve akşamüstü ara öğünlerinizi ve öğlen yemeklerinizi lütfen işi bir kenara bırakarak yiyin. İşi düşünmeyin. Tatların farkına ve keyfine varın.

Vee en önemli işlev: dinlenme. Gittikçe artan oranda işten çıktığınızda işten çıkmış olmuyorsunuz aslında. Şu akıllı telefonlar çıktı çıkalı çalışanların kendilerine ait zamanları neredeyse kalmadı. Müdürünüzün ya da patronunuzun gecenin dokuzunda çalışıyor olması, sizi o saatte mail ve mesaj bombardımanına tutabileceği anlamına gelmemeli. İşimiz gereği bazı dönemler daha uzun zamanlar çalışmamız gerekebilir, ama çalışma saati biten iş arkadaşlarımızı iş saatleri dışında sırf biz çalışıyoruz diye taciz etmemeyi öğrenmemiz çok önemli. Birçok işyerinde maalesef hoş karşılanmıyor, ama ofisten çıktığımızda özel zamanımız başlıyor. Bizler o saatlerde iş ile ilgili hiçbir konu ile ilgilenmek, maillerimizi ve mesajlarımızı cevaplamak zorunda olmamalıyız. Dinlenmek herkesin en doğal hakkı ve zorunluluğu. Uyku ve yeme bozukluklarında artış, aile hayatlarımızda bozulma, cinsel işlevde bozulma, sosyal hayatımızın sekteye uğraması ile gittikçe artan oranda tükenmişlik sendromu yaşanmasına neden oluyor.

Siz siz olun, her şeyi doğru zaman ve doğru şekilde yapın. Çalıştığınız zamanlarda aklınız sadece işinizde olsun. Mola ve dinlenme zamanlarında ise molalarınızın ve dinlenme zamanınızın hakkını sonuna kadar verin lütfen. Unutmayın sizi ancak siz kollarsınız.

Dr.phil. R. Meltem KAVCAR SIRMALI

16 Nisan 2019