Lauren Kay terapisti ile hiç yüz yüze tanışmadı. 24 Yaşındaki girişimci, randevular için işten vakit ayırmanın zor olduğunun farkına varır. Bunun üzerine çevrimiçi bir psikoterapist ile görüşmeye başlar. “Kesinlikle farklıydı” diyor Kay. New York’ta yaşayan Kay, danışmanını Pretty Padded Room adındaki çevrimiçi servisten buldu. Randevu zamanı geldiğinde, tek yapması gereken web sitesine giriş yapmak, bağlantıya tıklamak ve görüntülü sohbete başlamaktı.
Bu format onun için oldukça uygundu. “Bir arkadaşla Skype üzerinden sohbet eder gibi, hatta geçen gün annemlerdeyken terapistime kedimi bile gösterdim” diyor Kay. Şimdi, dediğine göre, bu video seanslarını gerçek seanslara tercih ediyor. Bu konuda yalnız da değil. Her geçen gün daha fazla kişi –özellikle de Y kuşağı– web terapisini tecrübe ediyor.
Sağlık kuruluşları çevrimiçi hizmetlerini her geçen gün artırıyorlar. Pretty Padded Room yanında, The Angry Therapist, Breakthrough, Virtual Therapy Connect ve daha birçokları örnek verilebilir.
Merkezi New York’ta bulunan Pretty Padded Room’da lisanslı ruh sağlığı danışmanı olarak görev yapan Bea Arthur, bu tip terapi için oldukça fazla talep olduğunu söylüyor. Hedef pazarlarının 20’li ve 30’lu yaşlardaki kadınlar olduğunu belirten Arthur, Dünyanın her yerinden insanların kayıt olduğunu, Belçika’dan, Suudi Arabistan’dan ve hatta Kore’den danışanlarının olduğunu belirtiyor. “Bu muhteşem.” diye ekliyor.
Danışanlar dokuz aile terapisti ve klinik sosyal hizmeti uzmanları arasından seçim yapabiliyor. Aylık kayıt yaptırılması durumunda, 30 Dakikalık seans başına 45$ veya daha az bir ücreti var. Bu firma sigortayı kabul etmiyor ancak, Arthur’un dediğine göre bazı müşteriler sigorta şirketlerinin seans ücretlerini ödetmeyi başarmışlar.
Bazı araştırmalar çevrimiçi terapilerin yüz yüze terapiler kadar etkili olabileceğini gösteriyor. Amerikan Psikoloji Derneği için sağlık politikaları geliştiren Lynn Bufka’ya göre teknoloji kullanılarak yapılan tedavilerde oldukça umut verici veriler elde edilmiş. “Tüm cevaplara haiz değiliz” diyor Bufka. Bazen online terapilerin işe yaramadığı durumlar da oluyor diye ekliyor.
Terapistler genellikle ciddi vakalar için insanları online tedavi etmiyorlar, özellikle de intihar eğiliminde olanları. Zira, bir kriz durumunda, online terapistin danışanlarını takip edip yardım etmeleri çok daha zor oluyor.
Gizlilik ise diğer bir kaygı. Skype yerine, ekstra güvenlik özellikleri olan tele konferans yazılımları tercih ediliyor. Pretty Padded Room’da görev yapan Arthur’a göre firması müşterilerinin hesaplarını güvenlik altına almak için önlemler alıyor.
Ancak, Bufka’ya göre insanların gerçekte kullandıkları web sitelerinin ne kadar güvenli olduğunu bilmeleri oldukça zor.
Tabi, bir de lisans konusu var. Aile terapistleri, ruh sağlığı danışmanları ve sosyal hizmet görevlileri, bağımsız eyalet kurumlarından alınmış yetki belgesine sahip. Ancak, bir eyalette ikamet eden bir terapistin, başka bir yerde yaşayan birini tedavi edebilmesi ile alakalı konu halen netleşmiş değil.
“Bununla alakalı daha çok hareket serbestisi ve esneklik görmek istiyoruz, çünkü eyalet sınırları dahilinde lisanslı psikologlar için standartlar kesinlikle oldukça basit” diyor Bufka. “Belki terapistlerin farklı eyaletler, hatta ülkelerde çalışabilmeye olanak sağlayan özel bir sertifika almaları sağlanabilir” diye de ekliyor.
İnternetin çevirmeli bağlantı ile sağlandığı dönemlerde bu tip bir şeyi yapmak çok zordu, fakat şimdi bu neredeyse çocuk oyuncağı.
John Kim, APA (Amerika Psikoloji Birliği), geçen yıl online terapistlerin danışanlarının bilgilerinin korunmasına ve kendilerini eyalet ve uluslararası kanunlar konusunda bilinçlendirmelerine yönelik bir kurallar dizisi yayınladı. Ancak, bu elbette sorunları çözmeye yetmedi. Şimdi, bazı terapistler, lisans konusundan sıyrılmak için kendilerini eyalet lisansı gerektirmeyen yaşam koçu olarak nitelendiriyorlar. Buradaki sorun, Bufka’ya göre, herkesin kendini koç olarak addedebilmesi. Bu nedenle, online terapi arayan kişilerin, muhtemel terapistlerinin eğitim durumlarını sorması doğru olacaktır.
Pretty Padded Room’dan Arthur’a göre kanun koyucular bu tip belirsiz olan kanuni meseleleri eninde sonunda düzenleyeceklerdir. “En nihayetinde, bu insanlara ulaşabilmekle ilgili” diyor Arthur. “Danışanlarımızı bulundukları yerde görmeliyiz. Ve eğer evlerindeyseler ve çok da acı çekmiyorlarsa, neden onları tedaviden mahrum bırakalım?”. The Angry Therapist’in kurucusu John Kim’e göre “Bu daha çok kitapçılar veya Blockbuster gibi. Her şey çevrimiçi olmaya doğru gidiyor. Aynısı psikoterapi için de olacak.”