Psikologlar agorafobi, kaygı bozukluğu, depresyon ve obsesif kompulsif bozuklukta olduğu gibi danışanın sıkıntısının online terapi için uygun olması gerektiğini ifade ediyorlar. Bazı doktorlar internet bağımlılığının veya diğer bağımlılık yaratan davranışların da görüntülü danışma ile tedavi edilebileceği görüşündeler.
Diğerleri ise aynı fikirde değiller. Bu konuda çalışan bir doktor “Bir alkoliği tedavi ediyorsam, onun nefesini Skype üzerinden duyamam” diyor.
Danışanın geçmişine odaklanmak yerine ev ödevlerine odaklanan Kognitif Davranışçı Terapi de online terapi için iyi bir diğer aday. Terapistlerini ofislerinde ziyaret etmek yerine odalarında bilgisayarlarının ekranında görmeyi tercih eden teknolojisiz yaşayamayan gençler online terapiyi yüceltmektedirler.
Online terapistlerin bir kısmı bu alanda öncü olarak bayrağı taşımak isterken, bazıları da birkaç denemeden sonra vazgeçmişlerdir. Glastonbury, Cann’da yaşayan ve psikolog olarak çalışan Elaine Ducharme, Florida’daki ofisinde gördüğü danışanları ile Skype üzerinden online terapi yapıyor. Ancak bağlantının kötüleştiği zamanlarda danışanının yüzünün piksellere ayrıldığını görmenin odaklanmasını zorlaştırdığını görmüş ve iki eyalette de lisansı olan Dr. Ducharme, daha önceden yüzyüze terapi yapmadığı bir danışan ile görüntülü görüşme yapmamaya karar vermiş prensip olarak. Dr. Ducharme online danışanlarını görmek ve yüzyüze seans yapmak için her üç ayda bir Florida’ya, eski ofisine gidiyor. “Danışanınızla bir odada olduğunuzda gözlemlediklerinizi online terapide gözlemlemenize imkân yok” diyor Dr. Ducharme.
Colorado Springs’de psikiyatr olarak çalışan Dr. Health Canfield de Batı Yakasındaki eski ofisinde görmüş olduğu danışanları ile görüntülü görüşme sayesinde terapi sürecini devam ettirmiştir. Her iki eyalette de lisansı olan Dr. Canfield, “Terapide suskun kaldığımız anlar önemlidir ve Skype bu detayları gerçek zamanlı olarak takip edebilmek için yeterli hızda değil.” diyor. Bir kulaklık ve mikrofon kullanmayı tercih eden Dr. Canfield böylelikle danışanlarına başkalarının onları duymadığını ve kendisinin de standart ses tonu ile konuştuğunu söylüyor.” Tabii ki aynı odada olmak gibi değil, ama hiç yoktan iyidir” diye tanımlıyor online terapiyi. Psikiyatrik patolojileri olanları online olarak tedavi etmediğinin de altını çiziyor.
Birçok araştırma yüzyüze terapi ile online terapiden duyulan memnuniyetin danışanlar tarafında benzer olduğunu göstermektedir. Kim olduğunu tam olarak açıklamak istemeyen Lynn terapisti ile uzun zamandır terapi süreci yaşamaktadır. Terapi psikanaliz yönünde derinleşmiş, ancak terapisti emekli olmuş ve başka bir eyalete taşınmıştır.
Şimdi haftada dört kere Lynn laptopunu alıyor ve bir psikanalistin boş olan bir odasına gidiyor. (Sigorta şirketi yerel bir uzmanın gözetimini talep ediyor). Breaktrough.com sitesine giriyor, “Görüşmeyi başlatabilirsiniz!” yazısını görene kadar ilerliyor site içinde.
Yüzlerce mil ötede olan analisti ile monitörler aracılığıyla yan yana gelip selamlaştıktan sonra, Lynn laptopunu koltuğun üzerine koyuyor ve kanepeye uzanıyor. Psikanalisti sadece kafasının arkasını görüyor böylece Lynn’in.
50 dakika sonra seans bitiyor. “Kalkıyor ve yüzünü görüyorum terapistimin” diyor Lynn. “Birbirimize iyi günler diliyor ve bilgisayarımızda bir tuşa basarak seansı bitiriyoruz.”
“Ne kadar kısıtlı gibi görünse de terapi sürecimi böyle sürdürebildiğim için müteşekkirim” diyor Lynn.
Referans:http://www.nytimes.com/2011/09/25/fashion/therapists-are-seeing-patients-online.html?pagewanted=all